Por Kurtuluş BAŞTİMAR.
Hoy es un día histórico para mí. Durante parte mi vida, escribí ocasionalmente para el periódico de mi país, especialmente cuando era estudiante de Derecho en la universidad. Ser escritor en ZoePost es un privilegio y por ello me gustaría expresar mi humilde agradecimiento a la querida Zoé Valdés por brindarme esta excelente oportunidad. Es un gran honor y un placer estar con ustedes.
Mientras estudiaba derecho, me familiaricé con los libros y las palabras. Sin embargo, si me piden que haga una comparativa de importancia entre la Ley y la Literatura, yo me inclinaría por la segunda. Hay una razón muy fuerte para tomar esta decisión; El muy famoso escritor turco Yaşar Kemal tiene un dicho: la gente que compone una canción de un país es más poderosa que la que hace la ley. En mi opinión, Yaşar Kemal quería llamar la atención sobre el poder de las palabras.
En mi carrera como abogado internacional de derechos humanos, me concentré y creí en el poder de las palabras.
Todas las personas pueden expresarse en su lengua materna y eso no debe ser interpretado que solo así deben hacerlo. Lo que intento expresar aquí es que nosotros, como pueblo, podríamos expresarnos con mayor libertad.
Sin embargo, imagina que te despiertas por la mañana y te dicen que tienes prohibido usar tu lengua materna porque las palabras de tu idioma nativo constituyen un delito. Las novelas, los poemas y las canciones están prohibidos porque se utilizan como herramienta de propaganda. ¿Cuál sería su reacción a esta regla de prohibición? Pude escuchar tanto su respuesta como su reacción; de hecho, lo primero que vas a hacer es dar vida a tu idioma y luchar por expresarte en tu idioma.
Como persona, me opongo a toda forma de prohibición de las palabras o idiomas por motivos de seguridad o de cualquier otra índole. Esto se debe a que creo firmemente que las palabras son las puertas que se abren a un mundo libre. La condición de existencia de una cultura es evitar ignorar otra cultura o idioma que lo caracterice. La primera condición para ser persona es respetar los derechos, el idioma y la cultura de su semejante. Debemos respetarlos todos.
Usted quizás se pregunte si hay algún lugar en el mundo donde las personas estén siendo castigadas por hablar su propio idioma. La respuesta es sí, hay lugares en el mundo donde las palabras pueden costarles la vida porque »las palabras no son tan baratas como en los países libres ».
Les deseo un mundo feliz donde exista libertad para las palabras y respeto a las opiniones.
Kurtuluş BAŞTİMAR
KELİMELERİN ÖZGÜRLÜĞÜ
Bugün benim için tarihi bir gün. Hayatımda bir süre ülkemde yerel bir gazetede yazdım. Özellikle üniversitede hukuk öğrencisiyken. Ancak, ZoePost’ta yazar olmak benim için bir ayrıcalık. Bu nedenle, sevgili Zoé Valdes’e bana bu mükemmel fırsatı verdiği için naçizane teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün sizinle birlikte olmak benim için büyük bir onur ve zevk. Hukuk okuduğum için, kitaplara ve kelimelere aşinayım. Ancak, benden hukuku edebiyat ile karşılaştırmamı isterseniz, edebiyat tercihimdir derim. Bu seçimi yaparken benim için çok önemli bir neden var; ünlü yazar Yaşar Kemal’in bir sözü vardır: Bir ülkenin türkülerini yapanlar, kanunlarını yapanlardan daha güçlüdür. Bana göre Yaşar Kemal, kelimelerin gücüne dikkat çekmek istiyordu bu sözlemi ile.
İnsan hakları hukukçusu olarak kariyerim boyunca kelimelerin gücüne odaklandım ve inandım. Herkes kendini ana dillerinde ifade edebilir. Bu, ana dilinden başka kimsenin kendisini ifade edemediği şeklinde yorumlanmamalıdır. Burada ifade etmeye çalıştığım şey, kendimizi anadilimizde daha özgür ifade edebileceğimiz gerçeğidir.
Ancak, bir sabah uyandığınızda, dilinizin kelimeleri suç teşkil ettiği için ana dilinizi kullanmanızın yasaklandığını söyleseler. Dilinizde yazılan Romanlar, şiirler ve söylenen şarkıların hepsi propaganda aracı olarak kullanıldığı için yasak bundan sonra deseler. Bu yasaklama kuralına tepkiniz ne olurdu? Tepkinin yanı sıra cevabınızı da duyar gibiyim; gerçekten de yapacağınız ilk şey dilinizi yaşatmak ve kendi dilinizde kendinizi ifade etmek uğruna savaşmak olurdu.
Bir insan olarak, güvenlik veya herhangi bir gerekçeyle kelimelerin veya dillerin yasaklanmasına karşıyım. Bunun nedeni, kelimelerin özgür bir dünyaya açılan kapılar olduğuna mutlak bir inançla inanmamdır. Bir kültürün varoluş koşulu, başka bir kültürü veya dili göz ardı etmemektir. Birey olmanın ilk şartı, diğerinin haklarını, dilini ve kültürünü inkar etmemektir. Aksine, hepsine saygı duymalıyız. Dünyada insanların kendi dillerini konuştuğu için cezalandırıldıkları bir yer var mı diye düşünebilirsiniz. Cevap evet, dünyada kelimelerin hayatına mal olabileceği yerler var çünkü o yerlerde »kelimeler özgür ülkelerdeki kadar ucuz değil» sizlere en samimi duygularımla kelimelere özgürlüğün ve fikirlere saygının olduğu mutlu bir dünya diliyorum.
Kurtuluş BAŞTİMAR
Traducción del inglés al español: Carlos Carballido.
Pingback: Libertad de palabras – – Zoé Valdés
Çok etkileyici bir makale kaleme alınmış .
Kelimelerin özgür olmadığı bir dünyada özgürlükten söz etmek beyhude bir söylemdit.
Özgür kelimelerle kurgulanan bir dünya dileğimle…
Sayın Fatih bey, kıymetli yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Yorumlarınız değerli benim için.
Seria maravilloso que cada cual se expresase en su propio idioma o lengua materna o en su dialecto local pero creame no es solo en Turquia donde suceden estas cosas y esto no es consuelo de tontos, se imagine ud que en mi pais (Cuba) se han inventado una especie de gerga que esta asesinando el idioma nacional, con consecuencias catastroficas y siempre por su mismo motivo, esta es una de las consecuencias de las dictaduras , Gracias por compartir
Es muy importante para mí comentar lo que he escrito. Muchas gracias por tu precioso comentario.
Tebrikler, hemşehriniz ve meslektaşınız olarak gurur duydum. Kelimelerin ve düşüncelerin özgür olduğu günlere özlemle….
Başarılar.
Sayın meslektaşım ve değerli hemşehrim,
Sizin gibi kıymetli bir hukukçunun yorumlarını görmek bizler için çok büyük bir onur.
Çok teşekkür ederim